Hayatımızı Tehdit Eden Kimyasal Maddeler

Fatma ERŞAN

Richard Powers, Gain [Kazanım] (1998) adlı romanında, zehirli maddelerin insanlar üzerindeki kötü etkilerini incelemek için iki farklı olay örgüsünü bir araya getirmektedir. Temelinde Amerikan endüstrileşmesini ve kapitalizmi eleştiren Powers, zehirli maddelerin insan yaşamını nasıl tehdit ettiğini en ince ayrıntısına kadar okuyucuya aktarmaktadır. Romanda, Amerika’da küçük bir firma olarak başlayıp bunu üç nesil sürdürerek uluslararası bir şirkete dönüşen Clare şirketi ile Lacewood’da yaşayan iki çocuk annesi Laura Bodey arasında görünmez bir bağ kurulmuştur. Clare şirketinin ana merkezi, Laura’nın yaşadığı Lacewood kasabasında bulunmaktadır.
Clare şirketinin uluslararası bir şirkete dönüşmesinde Amerika’daki kapitalist sistemin etkisi vardır. Şirket, sabun ve temizlik malzemeleri olan ürünlerinin, belli reklâm taktikleri kullanarak satışlarını artırmış, ürünlerini dünyanın dört bir tarafına ulaştırmaktadır. Mikroplardan arınmak isteyen insanların temizlik malzemelerini tüketmesi normaldir ve kimyasal madde içeren deterjan, sabun, çamaşır suyu ve kireç sökücü gibi malzemeleri hayatının her köşesinde kullanmaktadır. Clare şirketi insanları mikroplartan uzak tuttuğunu söylemiş, ama aslında onları yanıltmıştır çünkü bu maddeler çevremizi temizlerken bedenlerde kötü etkiler bırakmaktadır. Örneğin, bulaşığı yıkadığımız deterjanlar cildimize zarar vermektedir çünkü içinde bulunan kir çıkartıcı maddeler insanın doğasına aykırı yapay kimyasallar bulundurmaktadır. Diğer bir örnek, nefes almamızı zorlaştıran maddeler içeren çamaşır sularının hayatımızı nasıl tehdit ettiğidir.
Bu saydığım kimyasal ürünleri Laura evinin her köşesinde kullanmaktadır. Pencerelerin, zeminin, masanın temizliğinde tüm bu kimyasal maddeler vardır. Hastanede yumurtalık kanseri teşhisi konulan Laura hastane dönüşü hastalığına neden olduğunu düşündüğü tüm Clare ürünlerinden kurtulmaya karar verir. Ama bu ürünler Laura’nın hayatını işgal etmişlerdir ve bunlardan kurtulmak çok zordur. Düşünsenize, evinizi temizlerken kullandığınız tüm ürünleri atınca elinizde temizlik malzemesi olarak sadece su kalır; modern insan doğal temizlik maddesi üretememektedir. Günümüzde oluşan kir ve pisliklerin çıkarılması daha da zor olduğu düşünüldüğünde Laura ve onun gibilerin ne kadar çaresiz ve bu ürünlere muhtaç olduğu ortadadır. Laura’nın tüketici olarak Clare şirketini boykot etmesi başta olumlu görünebilir ama sonuçta yine temizlik için başka maddeler kullanacaktır ve kimyasalları tamamen hayatından çıkarması zordur.
Bu bilgilerin ışığında, Laura’nın hastalığını Clare şirketinin ürünlerine bağlayabiliriz ama Powers bunu direkt olarak kitapta dile getirmemiştir. Laura’nın kemoterapisini ayrıntılı olarak bize anlatır, ne gibi süreçlerden geçtiğini öğreniriz. Laura’nın hastalığına neden olarak bir de bahçesinde kullandığı gübre de düşünülebilir çünkü zehirli ot öldürücü bir madde içermektedir. Sonuç olarak, Laura’nın kanserle başetmek için ilaç kullanması gerekmektedir ama bu ilaçlar ne kadar yararlı ya da doğal ilaçlardır. Onlar belki Laura’nın hastalığının etkisini azaltabilir ancak Laura’nın kimyasal madde ya da yapay birleşenler bulunan ilaçlar kullanması tekrar kimyasal maddelerin onun hayatına girdiğini ve onlardan kaçamadığını gösterir.
Sonuç olarak, Powers Laura’nın hastalık sürecini ve Clare şirketin büyümesini paralel bir anlatımla vererek yorumu okuyucuya bırakır. Powers, Clare şirketini suçlayıp Laura’nın hastalığını buna dayandırmak yerine, okuyucunun kafasında soru işaretleri yaratıp sonucu onların oluşturmasını ister; kimyasalların fark etmeden hayatımızı kontrol altına aldığını ve dikkatli olmamız gerektiğini söyler. Okuyucu olarak kendi hayatlarımızın kimyasal maddelere ne kadar yakın olduğunu ve hayatlarımızı nasıl tehdit ettiğini düşünebiliriz. Laura romanda okuyucuya sunulan sadece bir örnek, ancak kimyasal maddeler hakkındaki fikirlerimiz onun başına gelenlerle değişiyor, bu maddelerin çevremizi temizlerken aslında insan sağlığını nasıl tehdit ettiğini görüyoruz.

Kaynakça:
Richard Powers. Gain. New York: Picador, 2009.

Bir Cevap Yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Türkiye'nin en iyi hd film izle sitesi.
Seo'nun en iyisi Ankara Seo danışmanlığı
Türkiye'nin en iyisi replika saat